bekçilik

bekçilik
(-ği)
1) обя́занности и рабо́та сто́рожа
2) карау́л, охране́ние

-a bekçilik etmek — карау́лить

barışa bekçilik etmek — стоя́ть на стра́же ми́ра

kanuniyete bekçilik etmek — стоя́ть на стра́же зако́нности


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Смотреть что такое "bekçilik" в других словарях:

  • bekçilik — is., ği Bekçinin yaptığı iş Onu bekçilik bahanesiyle konağın bir odasına yerleştirmiştik. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başmakçı — is. 1) Ayakkabıcı 2) Camilerde, giriş bölümünde, çıkarılan ayakkabılara bekçilik eden kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapıcı — is. 1) Otel, apartman vb. büyük yapılarda bekçilik, temizlik, alışveriş gibi işlerle görevli kimse Bu arada, aşağıdan kapıcının sesi, gece nöbetçisine çıkışıyor. M. Ş. Esendal 2) tar. Osmanlı devlet teşkilatında saray kapılarını bekleyen görevli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köpek — is., ği, hay. b. 1) Köpekgillerden, boy ve biçim bakımından pek çok cinsi olan, çok iyi koku alan, sadık, bekçilik ve avcılık gibi işler için beslenen memeli hayvan (Canis familiaris) Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iki paralık olmak — (biri) değerini, onurunu yitirmek Herifi enseleyemezsem diye, aklı başından gidiyordu. Mahalledeki on beş yıllık bekçilik haysiyeti iki paralık olacaktı. S. Kocagöz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HIRASET — Koruma. * Bekleme, bekçilik etme, muhafaza etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NİGEHBÂNÎ — f. Bekçilik, gözcülük …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NİGÂHBANÎ — f. Bekçilik, gözcülük …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • PASBANÎ — f. Bekçilik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • PASDARÎ — f. Bekçilik, gözcülük …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»